Yapay Zekâ ve Çocuk Velayeti: Algoritmalar Adaleti Sağlayabilir mi?
2025'te artan dava yoğunluğu nedeniyle bazı mahkemeler, velayet kararlarında YZ destekli analiz kullanıyor. Bu makale, algoritmaların ebeveyn uygunluk değerlendirmesindeki rolünü; veri gizliliği, önyargı riskleri (ör. sosyoekonomik faktörlerin etkisi) ve "insani faktörün" azalması açısından inceliyor.
AİLE HUKUKU
6/19/2025
Yapay Zekâ ve Çocuk Velayeti: Algoritmalar Adaleti Sağlayabilir mi?
2025 yılına yaklaşırken, artan dava yoğunluğu, mahkemelerin daha etkili kararlar alabilmesi için yenilikçi yöntemlere başvurmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda, özellikle velayet davalarında yapay zeka (YZ) destekli analizlerin kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Bu makalede, ebeveyn uygunluğunu değerlendirirken uygulanan algoritmaların rolü, veri gizliliği ve önyargı riskleri üzerinde durulacak; ayrıca 'insani faktörün' karar verme süreçlerindeki etkisi ele alınacaktır.
Ebeveyn Uygunluğu Değerlendirmesinde Yapay Zeka Yapay zeka, mahkemelere birçok açıdan yardımcı olmakta; bu da, özellikle velayet davalarında ebeveynlerin uygunluğunu değerlendirmede önemli bir araç haline gelmektedir. Ancak, algoritmaların bu süreçteki kullanımında dikkate alınması gereken bazı faktörler bulunmaktadır. Yapay zeka yazılımları, büyük veri setleri üzerinde eğitim alarak istatistiksel analizler yapabilmekte ve böylece mahkeme kararlarını daha nesnel hale getirebilmektedir. Bununla birlikte, belirli veri türlerinin kullanımı, mahkemelerin verdiği kararların doğruluğunu ve adilliğini etkileyebilir.
Veri Gizliliği Mahkemelerde kullanılan yapay zeka sistemleri, genellikle kişinin özel verilerini işlemek zorunda kalmaktadır. Bu, çeşitli gizlilik endişelerini beraberinde getirmektedir. Özellikle çocukların velayeti gibi hassas bilgiler, ya da ebeveynlerin sosyoekonomik durumları gibi verilere erişim, yasal yükümlülükleri ve etik meseleleri de gündeme taşımaktadır. Veri gizliliği yasaları, mahkemelerin bu tür bilgileri nasıl kullanabileceği konusunda sınırlamalar getirmekte; bu da algoritmaların etkinliğini kısıtlayabilir.
Önyargı Riski Yapay zeka algoritmaları, eğitildikleri veri setlerindeki önyargıları yansıtma riski taşımaktadır. Özellikle sosyoekonomik faktörler, ebeveyn uygunluğunu değerlendirirken dikkate alınan önemli bir kriterdir. Örneğin, düşük gelirli ebeveynler, daha yüksek gelirli ebeveynlerle karşılaştırıldığında, yapay zeka sistemleri tarafından daha az uygun olarak değerlendirilebilir. Bu tür önyargıların, mahkeme kararları üzerinde büyük etkileri olabileceği için, yapay zeka sistemlerinin tarafsızlığı ve adilliği sağlaması kritik bir öneme sahiptir. Algoritmalardaki önyargıların belirlenmesi ve bunların ortadan kaldırılması için sürekli güncellemeler yapmak ve ince ayarlar yapmak şarttır.
İnsani Faktör Mahkeme kararlarında insani faktörlerin nasıl azalmakta olduğu da dikkat çeken bir diğer noktadır. Yapay zeka sistemlerinin karar verme süreçlerine entegre edilmesi, insanların önyargılarını azaltma potansiyeline sahip olsa da; aynı zamanda mahkemelerin insan duygusunu ve empatisini de göz ardı etme riskini taşımaktadır. Velayet davaları, çoğu zaman duygusal yükü barındıran meselelerdir ve bu durum, sadece sayısal verilere dayanan değerlendirmelerle ele alınamaz. Ebeveynlerin çocuklarına olan sevgisi, bağlılığı ve özel durumları, algoritmalar tarafından yeterince değerlendirilemeyebilir. Dolayısıyla, insan faktörünün tamamen ortadan kaldırılması yerine, yapay zeka ile insan yargısının bir araya getirilmesi, daha dengeli bir değerlendirme süreci oluşturabilir. Ebeveynlerin uygunluğunu değerlendirirken, algoritmanın sosyoekonomik faktörleri nasıl ele aldığını ve hangi veri setleri üzerinde eğitildiğini belirlemek açısından önemli bir örnek sunmaktadır. Rapor, ebeveynlerin mali durumlarını, eğitim düzeylerini ve sosyokültürel barınma koşullarını göz önünde bulundurarak, mahkeme heyetine geniş bir analiz sunmuştur. Ancak rapor, bazı eleştirilere de maruz kalmıştır. Özellikle gelir düzeyi düşük olan bir ebeveynin, algoritma tarafından yeterince değerlendirilememesi ve bu durumun kesin kararlar üzerinde nasıl bir etki yarattığı, mahkeme tartışmalarının merkezine oturmuştur. Mahkeme, bu yapay zeka raporuna ek olarak, ebeveynlerin bireysel durumlarını ve geçmişlerini de dikkate alarak, kararlarına yön vermiştir. Sonuç olarak, algoritmaların sunduğu veriler, insani faktörlerle harmanlanarak, daha adil ve kapsamlı bir yaklaşım ortaya koymuştur.
Sonuç olarak, yapay zeka destekli algoritmalar, velayet davalarında ebeveyn uygunluğu değerlendirme süreçlerinde önemli bir araç haline gelirken; veri gizliliği, önyargı riskleri ve insani faktörler gibi unsurların titizlikle ele alınması gerekmektedir. 2025 yılı itibarıyla, farklı mahkemelerde yapay zekanın sunduğu olanakların yanı sıra, insanlara duyulan ihtiyacın devam edeceği anlaşılmaktadır. Geleceğin mahkeme kararlarını oluştururken, insan ve teknoloji iş birliğinin sağlanması, adil ve sağlıklı bir yargı süreci için elzemdir.
Boylu Hukuk Bürosu
Hukuka Açılan Kapınız
İletİşİm
+90 5070559484
© 2025. All rights reserved.

