Merkeziyetsiz Otonom Şirketler (DAO'lar): Türk Hukuku Yeterli mi?
Blockchain tabanlı DAO'ların geleneksel şirket yapılarıyla çatışmasını ele alan makale, Türk Ticaret Kanunu'nun md. 124'te düzenlenen "şirket organları" kavramının DAO'larda işlemediğini vurguluyor. 2025'te İzmir'de kurulan ilk Türk DAO'su "AnadoluNode"un sözleşme ihlali davası örneği üzerinden, sorumluluk boşlukları ve acil yasal düzenleme ihtiyacı tartışılıyor.
TİCARET HUKUKU
6/19/2025
Merkeziyetsiz Otonom Şirketler (DAO'lar): Türk Hukuku Yeterli mi?
Blockchain tabanlı dağıtılmış otonom organizasyonlar (DAO'lar), son yıllarda parlayarak gelenekçi iş yapım modellerine meydan okuyan yeni bir yapı olarak öne çıkmıştır. Özellikle geleneksel şirket yapılanmalarıyla arasındaki farklar, hukuki ve toplumsal boyutlarda önemli tartışmalara neden olmaktadır. Türkiye'de ticaret hukuku açısından bakıldığında, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 124. maddesi gibi hükümler, özellikle şirket organları kavramını net bir şekilde belirlemekte ve bu noktada DAO'ların işleyişi ile geleneksel şirket yapıları arasındaki derin çatışmalar ortaya çıkmaktadır. DAO'lar, merkezi bir otorite olmadan, akıllı sözleşmelerle yönetilen ve yönetsel kararların topluluk oylarıyla alındığı bir model sunar. Bu yapı, geleneksel şirketlerin sahip olduğu hiyerarşik düzenin yerine, daha şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışı getirmektedir. Ancak bu yeni yapının, TTK gibi mevcut düzenlemelerle uyumlu olup olmadığı üzerine ciddi sorular ortaya çıkmaktadır.
Özellikle, TTK'nın 124. maddesinde belirtilen şirket organları (genel kurul, yönetim kurulu gibi) kavramları, DAO'ların işlevselliği ile örtüşmemektedir. DAO'lar, fiziksel varlıklara sahip olmadıkları ve belirli bir yere bağlı olmadıkları için, hukuki muhataplıkları da belirsizleşmektedir. DAO'lar, belirli bir mahkemede dava açma hakkına sahip mi? Şu anki haliyle, Türk Ticaret Kanunu, DAO'ların yönetimsel ve hukuki sorumluluklarını yeterince belirlememektedir. 2025'te İzmir'de kurulan 'Anadolunode' isimli Türk DAO'su, bu kavramların belirsizliğini daha da derinleştiren bir örnek teşkil etmektedir. Anadolunode’un sözleşme ihlali durumuyla karşı karşıya kalması, bu tür yeni organizasyonların karşılaştığı yasal karmaşaları ve sorumluluk boşluklarını gözler önüne sermektedir. Anadolunode’un işleyişi geçerli bir sözleşme temelinde tanımlandığı için, hangi tarafın yasal sorumluluğunun devrede olacağı, oldukça karmaşık bir hal almıştır.
Bu tür örnekler, DAO’ların getirdiği yenilikçi yapının, mevcut hukuki sistemle nasıl entegre edileceği konusunda acil bir yasal düzenleme ihtiyacını ortaya koymaktadır. Türkiye'de hâlâ yürürlükte olan geleneksel ticaret hukuku yaklaşımı, DAO’ların dinamikleriyle örtüşmemekte ve bu da hukuki belirsizlikleri artırmaktadır.
Sonuç olarak, blockchain tabanlı DAO'lar, Türk Ticaret Hukuku’nda yeralan şirket organları ile ciddi anlamda çatışmaktadır. Bu çatışma, yeni nesil iş yapıların sosyal ve hukuki kabulü açısından farklı stratejiler gerektirmektedir. Anadolunode örneği gibi durumlar, bunu sadece bir kez daha vurgulamakta ve Türk hukuk sisteminde köklü değişikliklere neden olabilecek bir dönüşüm sürecinin hızlandırılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Geleceğe yönelik, DAO'lar için uyumlu ve istikrarlı bir yasal çerçevenin oluşturulması, hem geleneksel ticaretin, hem de yeni dijital organizasyon mimarilerinin sağlıklı bir şekilde varlık göstermesi için elzemdir.
Boylu Hukuk Bürosu
Hukuka Açılan Kapınız
İletİşİm
+90 5070559484
© 2025. All rights reserved.

